Sayfaya Yansıyanlara Dair

Her ne kadar “online ” kitap alışverişi yapmayı çok sevsem de sahaflarda dolaşmanın hissi bana daima bambaşka gelir. Son zamanlarda sahafların artması üzerine biraz düşündüm. Ve ilgimi çeken bir nokta oldu; eski kitaplara daha çok değer verilmesi. Birçok okur, bir kitaptaki yaşanmışlık hissine çok değer veriyor. Öyle ki okurlar eski kitap almayı, sahaflarda dolaşmayı ve o yaşanmışlık hissini tatmayı çok seviyor. Peki bu yaşanmışlığı nasıl hissediyorlar? Bir kitabı okurken cümlelerin altını çizip, bazı paragrafların başına belli başlı işaretler koyup hatta ve hatta sayfa aralarına "post-it" ler yapıştırıyoruz. Tüm bunlar kitabın daha bize ait olma hissini veriyor hem de orada geçen cümle ya da paragraf o anki duygularımızı daha iyi anlatabiliyor. Bu kitapları okuduktan sonra arkadaşlarımıza veriyor ya da sahaflara satıyoruz. Bütün bunları aslında kitaba bir yaşanmışlık bırakmak olarak görebiliriz.  Sahaftan alınmış kitaplarda ilgiyi en çok toplayan nokta altı ç...

Yeni kitap alışverişlerini hepimizin çok sevdiğini biliyorum. Kitapçı ya da sahaflara gidip kitapların içinde kaybolmayı, “online” alışverişte sürekli sepete kitap ekleme isteğini en çok yaşayanlardan biri de benim. Fakat kitap seçerken bazı ölçütlerim var , sizinle de bu yazımda ölçütlerimi paylaşmak istiyorum. 1-) Kapak Değil İçerik Önemli Kapak ne kadar renkli olursa o kadar ilgimi çekiyor. Ama alışveriş yaparken kendime hep “Önemli olan içeriktir.” diye hatırlatmadan edemiyorum. Ee tabi bazılarımıza göre kitap kapağı bir ölçüt. Ama bunun doğru bir ölçüt olduğunu düşünmüyorum. Tavsiyem kapağa ilgi göstermek yerine içeriğin size uygun olup olmadığını tartmak. Hangi tarzda kitap okuyorsunuz,hangi konular sizi daha çok içine çeker bunları bilmek lazım. Yeni okumaya başladıysanız ve henüz neleri okumayı sevdiğinizi belirleyemediyseniz ilk yazıma beklerim: https://sayfayayansiyanlar.blogspot.com/2020/05/kitap-okumaya-yeni-baslayanlara.html 2-) Güvendiğimiz Çeviriler H...

Günümüzde   birçok internet sitesi, bloglar, bookstagramlar hatta ve hatta Youtube’tan bile birbirimize kitaplar öneriyoruz. Haliyle bir kitap defalarca önerildiğinde çok satmaya başlıyor ve “popüler kitap” olgusu ortaya çıkıyor. Peki bu “ popüler kitap”ları okumanın   faydaları veya zararları var mıdır? Dilerseniz hem faydalarını hem   zararlarını merceğimiz altına alalım. Diyelim ki yeni okumaya başlayan biriyim ama çok edebi kitaplar okuyamıyorum, sıkılıyorum.  Popüler kitaplar sıkılmadan okuyabileceğimiz öneriler arasında. Fakat çok okuyan biriyseniz hatta edebi üslupla yazılmış kitapları okumayı seviyorsanız popüler kitapları okurken dil ve üslup bakımından beklentinizi karşılayamayabilir. Başka bir yandan, bir yazarı tanımak için popüler kitaplarından başlamak iyi bir seçim olabilir. Çünkü hem üslup bakımından diğer eserlerine   göre   daha hafif hem de kurgu bakımından daha sürükleyicidir. Fakat bazen bu kitapların sonu sizi tat...

Hepimizin bildiği gibi kitap okumak çok uzun bir serüven. Bu serüvende okuduğumuz tarzlar, sevdiğimiz yazarlar hatta ve hatta başucu kitaplarımız bile değişebiliyor. Peki eğer bu serüvene yeni başladıysak? Neler okumalıyım, okurken sıkılınca neler yapmalıyım, hangi yazarları okumalıyım veya hangi kitapları seçmem benim için iyi bir başlangıç olur? Öncelikle yeni okurlara daima önerim Türk edebiyatından popüler kitapları okumaları. Buna örnek olarak Sabahattin Ali, Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit verilebilir. Bu yazarların ortak özellikleri dil olarak sade, olabildiğince cümleleri süslemekten kaçınarak yazmaları ve günlük bir dil kullanmaları. Ayrıca bu yazarların kalemi çok kuvvetli, çok sürükleyici kitapları var benden söylemesi :) Peki okurken sıkılınca ne yapmalıyız? Bu soruya birçok okur farklı cevaplar verebilir ama nacizane fikrim kendini kitap içine koymak. Herhangi bir karakter olun ve sıradaki olaya ne tepki vereceğinizi düşünün. Sonrasında "Acaba karakter ne yap...