Sayfaya Yansıyanlara Dair

Son zamanlarda popüler olan, çok satan hatta birçok kişiye edebiyatı sevdiren edebiyat dergileri hakkında yazacağım bu hafta. Hepimizin bildiği gibi edebiyat dergileri uzun yıllardır bizimle. Bu dergiler ile kitap analizleri, ünlü şairlerin eserlerinden alıntılar okuyabiliyor ve yeni yazarlar veyahut şairler tanıyabiliyoruz. Hatta bu dergilerin yeni sayılarına özel bize ayraç, not defteri veya poster gibi küçük hediyeler veriyorlar. Peki bu edebiyat dergilerinde yazılanların içeriği ne? İnsanlar edebiyat dergilerini neden bu kadar seviyor? Edebiyat dergilerinin faydalarının yanı sıra abartılan yönleri de yok değil. Bu dergilerde maalesef popüler kültür”e kurban olmuş durumda. Doğal olarak edebiyatı sadece “havalı” bir söz yazmak için kullanan bir kitle var. Tabi bir diğer konu da bütün edebiyat dergilerinin aynı konuları işlemesi.  Örneğin bu dergilerde nostalji yapmak çok tutuyor. Bunun üzerine birçok edebiyat dergisi bol bol Yeşilçam içerikli yazılar yazıyor, poste...

Her ne kadar “online ” kitap alışverişi yapmayı çok sevsem de sahaflarda dolaşmanın hissi bana daima bambaşka gelir. Son zamanlarda sahafların artması üzerine biraz düşündüm. Ve ilgimi çeken bir nokta oldu; eski kitaplara daha çok değer verilmesi. Birçok okur, bir kitaptaki yaşanmışlık hissine çok değer veriyor. Öyle ki okurlar eski kitap almayı, sahaflarda dolaşmayı ve o yaşanmışlık hissini tatmayı çok seviyor. Peki bu yaşanmışlığı nasıl hissediyorlar? Bir kitabı okurken cümlelerin altını çizip, bazı paragrafların başına belli başlı işaretler koyup hatta ve hatta sayfa aralarına "post-it" ler yapıştırıyoruz. Tüm bunlar kitabın daha bize ait olma hissini veriyor hem de orada geçen cümle ya da paragraf o anki duygularımızı daha iyi anlatabiliyor. Bu kitapları okuduktan sonra arkadaşlarımıza veriyor ya da sahaflara satıyoruz. Bütün bunları aslında kitaba bir yaşanmışlık bırakmak olarak görebiliriz.  Sahaftan alınmış kitaplarda ilgiyi en çok toplayan nokta altı ç...